Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi tarafından Cumhuriyetin kuruluşunun 100. yıl dönümü vurgusuyla dünyanın farklı noktalarında düzenlenmeye devam edilen “Türkiye Yüzyılı Yatırım Resepsiyonları”ndan bir diğeri de Çin iş dünyasından 500’ü aşkın yönetici ve temsilcinin katılımıyla Pekin’de gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nden yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi öncülüğünde düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Yatırım Resepsiyonları” farklı coğrafyalarda yapılmaya devam ediyor.
Daha önce Londra, Paris, Milano ve Viyana’da düzenlenen resepsiyonların Asya ayağının ilk durağı Pekin’deki Türkiye Büyükelçiliği’nde gerçekleştirildi. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. kuruluş yıldönümü vurgusu ile düzenlenen resepsiyonda, Türkiye ve Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki ikili ekonomik bağlar ve yatırım süreçleri değerlendirildi, Türk-Çin iş dünyasının farklı kollarından temsilcilerle yuvarlak masa toplantıları ve birebir görüşmeler gerçekleştirildi.
Türkiye’nin Pekin Büyükelçisi İsmail Hakkı Musa ve Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı A. Burak Dağlıoğlu’nun ev sahipliğinde düzenlenen “Türkiye: Dirençli Yatırımcı Ortağınız” temalı resepsiyona Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü Arda Ermut ev sahipliği yaptı.
yuvarlak masa toplantıları
Resepsiyon kapsamında ayrıca yuvarlak masa toplantıları da gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ile dünyanın en büyük bankası olan Çin ICBC’nin ortaklaşa düzenlediği toplantıya enerji, altyapı, taahhüt ve otomotiv sektörlerinden 15 şirketin üst düzey yöneticisi katıldı. Toplantıda yeni yatırım fırsatları değerlendirilirken mevcut yatırımlar da masaya yatırıldı.
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, Kuşak ve Yol ülkelerindeki projeleri destekleyen Çin’in en önemli fonlarından biri olan İpek Yolu Fonu (SRF) ile iş birliği içinde değerli bir yuvarlak masa toplantısı daha düzenledi. BAV Başkanı Zhu Jun’un da katıldığı toplantıya Türkiye’nin Pekin Büyükelçisi Musa, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Dağlıoğlu, Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü Ermut’un yanı sıra 15 şirketin üst düzey yöneticisi katıldı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Türkiye’nin Pekin Büyükelçisi İsmail Hakkı Musa, Türkiye ile Çin arasındaki bağın asırlar öncesine dayandığını, bu noktada çok daha yakın ve derin bir iş birliğinin olduğunu ifade etti.
Musa, “Bunların gelişmesi için birçok fırsat var. İki ülke arasındaki iş birliğinin daha güçlü bir düzeye getirilmesi gerekiyor. Bunun için güç, yüksek teknoloji ve altyapı gibi stratejik alanlara odaklanmamız gerekiyor. Tarih, coğrafya, teknoloji, strateji ve küresel dinamikler iki ülkenin daha yakın çalışması için fırsatlar sunuyor. Önümüzdeki dönemde iki ülke arasındaki iş birliğinin güçlenip artacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Çinli yatırımcıları ülkemize yatırım yapmaya davet ediyoruz”
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı A. Burak Dağlıoğlu, Cumhuriyetin 100. yılı münasebetiyle Avrupa’da başlayan yatırımcı kabullerinin Uzakdoğu ile devam ettiğini ve ilk duraklarının küresel ekonominin lokomotifi Çin Halk Cumhuriyeti’nin başkenti Pekin olduğunu belirtti.
Dağlıoğlu şunları söyledi:
“Asırlar önce Asya’da komşu olduğumuz Türkiye-Çin ilişkilerinin köklü bir geçmişi ve ayrıcalıklı dostluk bağları var. Bugün Türkiye 1.200’den fazla Çinli şirkete ev sahipliği yapıyor. Çinli şirketlerin Türkiye’de son 10 yılda yaptığı yatırımlar 3 milyar doları aşıyor. Üretim ve Yol Girişimi’nin de katkısıyla bu yatırımların dünyanın finans, üretim, enerji, bilgi ve iletişim teknolojileri ve altyapı sektörlerinde yoğunlaştığını söyleyebiliriz. İnsanları ülkemize yatırım yapmaya davet ediyoruz.”
Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü Arda Ermut, Türkiye’nin jeopolitik konumu ve gelişmiş ulaşım ağıyla Kuşak-Yol Projesi’nde önemli bir aktör olduğunu vurgulayarak, “Bu projenin devam eden etkilerini görüyoruz. Gelecekte de bu etkilere elbet şahit olacağız.” ifadeleri kullandı.
Türkiye Varlık Fonu’nun faaliyetlerine değinen Ermut, “İstanbul Finans Merkezi projemizle Türkiye ekonomisine ve uluslararası yatırım ortamına değerli katkılar sağlamayı hedefliyoruz. İstanbul Finans Merkezi, önce bölgesel, sonra küresel ölçekte sayılı finans merkezlerinden biri olacak. İstanbul Finans Merkezi’nde ilgili şirket ve bankaların varlığı, iki ülkenin ortasındaki ilgiye olumlu katkı sağlayacak.” terimleri kullandı.
